Kapat
Arama yapmak için en az bir kelime giriniz.

Tiyatro

Tragedyalarda, verdikleri haberlerle halk ve krallar, tanrılar ve insanlar arasında aracılık yapan, köprü görevi üstlenen haberciler, getirdikleri haberi duyanların hiçbir zaman doğrudan şahit olamayacağı ve insan eliyle yaratılmış tüm savaşlara, cinayetlere, ölümlere ve doğa felaketlerine zoraki olarak tanıklık edenlerdir. Kendilerine

SÜREÇ HAKKINDA Fiziksel Tiyatro Araştırmaları, Şatonun Altında'dan sonra yepyeni bir araştırmanın sonucunu seyirciyle paylaşmaya hazır. Bu defa özgün bir metni sahneye taşırken anlatının fiziksel ve disiplinler arası olanaklarının peşine düşüyoruz. Tek kişilik oyun yaklaşımları, resim, plastik sanatlar, fotoğraf, çağdaş dans, geleneksel

Khôra (*) oyunu, bu dünyanın ve özellikle bu coğrafyanın sanatçıları olarak güncel meseleleri ve reel politiği, bireysel ve sanatçı sorunlarını da odağa alarak, “biz şimdi bu koşullar altında nerede duruyoruz?” sorusunu sormaya çalışmaktadır. Sonuçta yaratılmak istenen, seyircinin zihninde yeni sorular

“Aşk, aşık olmak bittikten sonra geriye kalandır” der doktor Iannis, Corelli’nin Mandolini’nde. Peki aşık olmak bittikten sonra geriye kalan, kafamızdaki aşk fikrine uymazsa? Hele ki bir zamanlar yaşanmışsa akıldaki… Aynı tatmine yeniden erişememek, yastıkta sadece izi kalmış bir baş gibi

BGST Tiyatro, 1936-1976 yılları arasında yaşamış; yazar, çevirmen ve radyo programcısı Sevgi Soysal’ın yaşam öyküsünü merkeze alan yeni oyunuyla seyirci karşısında. İki perdelik oyunda Sevgi Soysal kanser tedavisi için gittiği Londra’da kitaplarındaki karakterler vasıtası ile hem kendi geçmişine hem de

İş makineleri harıl harıl çalışıyor. Bir sene önce yıkılanın yerine yükselecek yeni binanın temelleri atılıyor! Feride, Kadir, Umut ve Müjde… Yıkılan evlerinin yanı başında, baba Aziz Bey’in ölümünün sene-i devriyesinde bir araya geliyorlar. Bir flash bellek, yine o gün, yıkıntıların arasından

Mutfağa hapsolmuş bir kadın, bize yaptığı yemeklerden, kocasından, babaannesinden, çocukluğundan, çocukluk aşkından bahsediyor. Elif Candan'ın, toplumsal cinsiyet üzerine yaptığı akademik çalışmalar kapsamındaki röportajlar sonucunda kaleme aldığı ve Pınar Akkuzu’nun yönetmenliğini üstlendiği Bir Tatlı Kaşığı Çamur, tek bir kadının ağzından dökülenler